276°
Posted 20 hours ago

The Speech (Nutuk) English Edition

£9.9£99Clearance
ZTS2023's avatar
Shared by
ZTS2023
Joined in 2023
82
63

About this deal

Nutuk ile ilgili olarak sonraki tarihlerde değerlendirmelerde bulunan bir başka şahsiyet ise Ali Fuat (Cebesoy) Paşa olmuştur. Ali Fuat Paşa da Nutuk’a cevap niteliği de taşıyan, Millî Mücadele dönemi ve sonrası günlere ait anı kitapları yayınlamıştır.

Mustafa Kemal Atatürk tarafından okunan metin daha sonra tab edilmiştir. Nutuk’ta 1919 – 1927 yılları arasında geçen siyasi, sosyal, dini, politik, bilimsel ve tarihi olayların akışı ve gerçekleşme sebep ve sonuçları, dönemin kişilerinin şahitlikleri ve ifadeleriyle anlatılmaktadır. Nutuk Milli Mücadele ve cumhuriyetin ilk inkılaplar dönemini anlatmaktadır. Mustafa Kemal Paşa Nutuk’u, Türkiye’de tek partinin hüküm sürdüğü Takrir-i Sükûn Kanunu’nun yürürlükte olduğu bir dönemde okumuştur. Takrir-i Sükûn Kanunu, Şeyh Sait Ayaklanmasını bastırmak için, 4 Mart 1925 tarihinde çıkarılmasına karşın, ayaklanmanın bastırılmasından sonra, 4 Mart 1929 tarihine kadar yürürlükte kalmıştır. Bu dönemde Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kapatılmış, İstiklal Mahkemelerinde yapılan yargılamaların da etkisiyle basın üzerinde kontrol sağlanmıştır. Bununla birlikte 1925-1929 yılları arasında Türkiye’de çok önemli sosyo-kültürel değişimler yaşanmış ve bir anlamda toplumun yeniden inşası yolunda önemli adımlar atılmıştır. Bu bağlamda siyaset, hukuk, eğitim, ekonomi ve gündelik hayatta hızlı bir değişim ve dönüşümün gerçekleştiği söz konusu dönemde, siyasal anlamda gündemdeki en önemli konunun Mustafa Kemal Paşa’ya karşı İzmir’de ortaya çıkarılan suikast girişimi olduğuna kuşku yoktur. Bu suikast girişiminden dolayı, Ziya Hurşit gibi, aralarında Birinci Meclis’teki muhalif İkinci Grup üyelerinin ve Cavit Bey gibi eski İttihatçıların bulunduğu bazı kişilerin idam edilmeleri, siyasal alandaki gerginliği arttırmıştır. Yine suikast girişimiyle dolaylı da olsa ilgileri olduğu iddiasıyla Kazım Karabekir Paşa, Ali Fuat Paşa ve Refet Paşa gibi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın bazı önde gelen isimlerinin bir süre tutuklu kalması, -çoğunun suçsuz bulunmasına karşın- yurt dışında bulunan Rauf Bey’in 10 yıl hapis cezasına çarptırılması da, Nutuk’un içeriğini büyük ölçüde etkilemiştir. Nutuk’ta dönemin Türk toplumunda yaygın devlet anlayışı da en açık şekilde görülür. Devleti yönetme iddiasında olanlar bu halde iken halkın yaklaşımı nasıldı, gelişmeleri nasıl değerlendiriyordu sorularının nutuktaki karşılığı hem devrin sosyal anlayışının hem aydın-halk ilişkisinin ipuçlarını vermektedir. Türk insanı, asırların kökleştirdiği dinî ve an‘anevî bağlarla “ihanet”inden haberdar olmadığı padişah-halifeye bağlı olduğu gibi kendinden önce onun kurtuluşunu düşünmektedir ve onlarsız kurtuluşun mânasını anlamak yeteneğinde değildir. Milleti uzun yıllar savaştan savaşa sürüklemiş, son noktada memleketi düşman istilâsına mâruz bırakmış yöneticilerin durumundan habersiz, kendisi için iyi olan şeyi göremeyen bir milletin hâkimiyeti nasıl olacaktı? Bu aşamada onun aydın anlayışı ve Cumhuriyet’e giden yolu katetme formülünün devreye girdiği dikkati çeker: Lider halkı için, memleketi için yaşayacak, düşünecek, onun yetersiz kaldığı, yanlış davrandığı yerde onun için onun iyiliğini düşünecek ve gerekeni yapacaktır. Atatürk nutkunda bunun yolunu ve usulünü de gösterir. Nitekim inkılâbın metodunu anlatırken her şeyi en baştan bütün ayrıntısıyla, planlanan aşamaları ve hedefleriyle ilân etmenin doğru olmayacağını, zira halkın ulaşılması planlanan hedefin değerini idrak edecek durumda bulunmadığını, ayrıca ulaşılacak noktada menfaatlerinin zedeleneceğini gören çevrelerin buna engel olmaya çalışabileceklerini, dolayısıyla “tatbikatı birtakım safhalara ayırma ve vekāyi‘ ve hâdisattan istifade ederek milletin hissiyat ve efkârını ihzar eyleme ve kademe kademe yürüyerek hedefe vâsıl olmaya çalışma”nın en doğru yol olacağını söyler. Atatürk, “dokuz senelik mesaisinin tetkik olunduğunda ilk kararın çizdiği hattan ve teveccüh eylediği hedeften asla inhiraf eylememiş” olduğunun görüleceğini de belirtir. Bu tavır ve metoduna gerekçe olarak Atatürk içten mukavemet görme tehlikesini göstermektedir. Gerçekten meclisin açılması ile hedef hilâfet ve saltanatı kurtarmak olarak belirlenirken işin Cumhuriyet’i kurmaya doğru gittiğini görenler karşı tavır almışlardır. Hatta bu yol yakın mesai arkadaşları arasında zaman zaman “ictihâdatta, muâmelâtta, icraatta esaslı ve tâli birtakım ihtilâflar, iğbirarlar ve hatta iftirakların sebebi” olmuştur. DUMONT, Paul, Atatürk’ün Yazdığı Tarih: Söylev, Yeni Gün Haber Ajansı ve Yayıncılık A.Ş., İstanbul 1997. Mustafa Kemal, bu hitabıyla geçmişte yaşanılan sıkıntıların bir daha tekrar etmemesi için Türk milletinin istikbali olan gençlere hayati öğütlerde bulunmuştur. Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'ndaki yenilgisiyle birlikte ortaya çıkan karanlık manzaranın tasviri ile başlar. Bu karanlık şartlarda dahi Türk gençliğinin ödevinin Türk istiklal ve cumhuriyetini sonsuza kadar korumak ve savunmak olduğu ifade edilir.Nutkun gayesini bizzat Atatürk, “senelerden beri devam eden ef‘al ve icraatımızın millete hesabını vermek” şeklindeki ifadeleriyle açıklamaktadır. Ayrıca nutkun öncelikle “inkılâbımızın anlaşılmasında tarihe medâr-ı sühûlet olma” maksadına yöneldiğini, bununla birlikte mâzi olmuş bir devrin hikâyesinde “millet için, gelecek nesiller için dikkat ve teyakkuzu davet edebilecek bazı noktaları tebârüz ettirmek” çabası içinde olduğunu da belirtir. Atatürk’ün bilhassa İstiklâl Harbi sırasında yaşananları bir bütün halinde millete aktarmak isteğini, bunu gelecek nesillere ve Cumhuriyet tarihine karşı yerine getirilmesi gereken bir vazife olarak gördüğünü daha Cumhuriyet’in ilânının ertesinde dile getirdiği bilinmektedir. Cumhuriyet gazetesi başyazarı Yunus Nadi’ye 7 Nisan 1924 tarihinde verdiği mülâkatta, “... İstanbul’u terkettiğim güne tekaddüm eden vaziyetleri ayrı bir safha olmak üzere o günden bugüne kadar cereyan eden vekāyiin mazbut ve mahfuz olan vesâikini tasnif etmek suretiyle hâtıratımı yazmak niyetindeyim. Bunu yapmayı nesl-i âtî için, Türk Cumhuriyeti tarihi için bir vazife telakki ediyorum” şeklindeki sözleri bu duruma işaret eder. Bununla birlikte nutkun verildiği tarih göz önüne alındığında siyasî sebepler de söz konusu edilebilir. İstiklâl Harbi’ndeki silâh arkadaşlarıyla yolların ayrılması ve bunların önemli bir kısmının yer aldığı Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılması, ardından İzmir suikastının yarattığı gerilim, İstiklâl Mahkemesi yargı ve uygulamaları hakkındaki iç ve dış eleştirilerin verdiği rahatsızlık karşısında yapılanların izahı ve savunulması gereği de öne çıkarılmış olmalıdır. Ancak Nutuk, gerçek anlamda ve resmî olarak ilk kez 1963 yılında Türk Dil Kurumu tarafından sadeleştirilmiştir. Daha sonra 1973’te Kültür Bakanlığı tarafından sadeleştirilen Nutuk’un, günümüzde birçok özel yayınevleri dışında Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Araştırma Merkezi tarafından çıkarılan sadeleştirilmiş metinleri de mevcuttur. ATATÜRK, Mustafa Kemal, Nutuk-Söylev, Cilt I-III, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1981, 1986, 1989.

Göçek, Fatma Müge (2011). "Reading Genocide: Turkish Historiography on 1915". In Suny, Ronald Grigor; Göçek, Fatma Müge; Naimark, Norman M. (eds.). A Question of Genocide: Armenians and Turks at the End of the Ottoman Empire. Oxford University Press. pp.42–52. ISBN 978-0-19-979276-4.Nutuk, belgeleri sayesinde, Atatürk'ün tarihçi kimliğini de ortaya koymaktadır. Atatürk, yaşanılan olaylarla ilgili kayıtlı belgeleri toplamış ve Nutuk'u yazarken bu belgelere dayanarak icraatlarını özetlemiştir. Nutuk, Gençliğe Hitabe ile sona erer. Yurt ve millet sevgisi ile Cumhuriyeti kuran bir neslin yaşadıklarının birinci ağızdan anlatımı… Atatürk Nutuk’u “Gençliğe Hitabe” ile bitiriyor. İşte Nutuk’taki ve Atatürk’teki felsefeyi ortaya koyan bir başka nokta… Yazar Açıklaması Türkiye Büyük Millet Meclisi 23 Nisan 1920’de açılmış ve o günden sonra tüm askeri ve sivil makamların ulusun başvuracağı en yüce katın Meclis olacağını halkına bildirmiş ve Meclis, Mustafa Kemal Atatürk’ün açık ve gizli oturumlardaki bir iki gün süren açıklamaları ve konuşmalarından sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı seçmiştir. Nutuk ile ilgili yorum ve değerlendirmeler bunlarla sınırlı kalmamıştır. Atatürk’e yakınlığı ile bilinen dönemin önde gelen yazarlarından Yusuf Akçura, Nutuk’un okunduğu günlerde; “O, yalnız Türk düşmanlarına galebe çalarak, Türk yurdunu kurtarmadı: O, yalnız Türk’lerin önüne düşerek, Türklere doğru yolu göstererek, Türklere hakikati göstererek Türkleri necata erdirmedi. O, Ademoğullarının büyük bir kısmına, yalnız büyük kısmına değil, belki hepsine yeni bir hayat yaratıyor. Yeni bir hayat yaratana bilmem ne derler?” diyerek Atatürk’e kutsama gereği hissetmiştir.

The Republic of Turkey was founded in 1923 as a modern nation‐state. The years preceding this, 1919 to 1922, are seen by the Turks as the years of their struggle for independence (millî mücadele), led by Mustafa Kemal (1881–1938), later known as Atatürk and the first president of the republic. On October 15–20, 1927, Mustafa Kemal presented his famous six‐day speech (Nutuk) at the General Congress of the Republican Party (Cumhuriyet Halk Partisi), giving his own account of the War of Independence. Nutuk, Atatürk üzerinde yapılacak incelemelerin 1919-1927 dönemi için olduğu kadar onun Türk inkılâbını, Cumhuriyet’i gerçekleştirirken izlediği metot için de temel kaynaktır. Nutuk’ta sözü geçen şahıslar hakkındaki hükümler için o günün ortamı göz önüne alınmalıdır. Tamamı ancak dönemin bütün bilgi ve belgeleri, şahsiyetlerin hâtıraları bir arada kullanılarak araştırmalara temel teşkil etmelidir.

Navigation menu

Mustafa Kemal Paşa, Nutuk’u yazarken kullanmış olduğu yöntemle, sadece geçmişte yaşananları anlatmakla kalmamış, olay ve olguları kendi bakış açısıyla çözümlemiş ve yorumlamıştır. Mustafa Kemal Paşa bu eserinde, çoğunluğu askeri ve siyasi nitelik taşıyan olaylar karşısındaki kişisel görüşlerini ortaya koymakla yetinmemiş, aynı zamanda dönemin siyasi aktörleriyle askeri ve sivil bürokrasinin önde gelenlerinin tutum ve davranışlarıyla düşüncelerine de yer vermiştir. Milli Mücadele’nin aşamalarını ve sonuçlarını belgelerle birlikte kronolojik bir sırayla anlatan Nutuk, Türkiye yönünden tarihin akışının değiştiği bir dönemin; bir milletin varlığını korumak, bağımsızlığını kazanmak, çağdaş ve milli bir yönetime kavuşmak için verdiği mücadelenin ilk dokuz senesinin hikâyesidir. Yelbasi, Caner (2019). The Circassians of Turkey: War, Violence and Nationalism from the Ottomans to Atatürk. Bloomsbury Publishing. p.23. ISBN 978-1-83860-017-4. Aynı zamanda bu kitap, şu an Türkiye'de okutulan T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersinin ders ve çalışma kitaplarının hazırlamasında en büyük rolü oynamıştır. Bu kitap Atatürk'ün Samsun'a çıktığı tarih olan 19 Mayıs 1919'dan, Cumhuriyet sonrası inkılap dönemine kadarki (1927) zaman diliminde olan olayları anlatmaktadır.

Asda Great Deal

Free UK shipping. 15 day free returns.
Community Updates
*So you can easily identify outgoing links on our site, we've marked them with an "*" symbol. Links on our site are monetised, but this never affects which deals get posted. Find more info in our FAQs and About Us page.
New Comment